Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | gerçek mermi | real bullet n. | ||
Just imagine that police officers have even dared to fire real bullets at asylum seekers! Polis memurlarının sığınmacılara gerçek mermilerle ateş etmeye bile cüret ettiklerini düşünün! More Sentences |
||||
General | gerçek mermi | live rounds n. | ||
If this fails to work, we shall use live rounds. Eğer bu işe yaramazsa, gerçek mermi kullanacağız. More Sentences |
||||
General | gerçek mermi | a real bullet n. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | gerçek mermi | live round n. |